31/10/2013 tarihinde Türkiye Halk Sağlığı
Kurumu Hukuk Müşaviri Av. Halil Şen
ve diğer kurum avukatlarıyla yaklaşık
2.5 saat süren bir görüşme gerçekleştirdik. Bu görüşmede aile hekimlerinin
genel sorunlarıyla birlikte, İstanbul uygulamasında karşılaştığımız güçlükleri
iletme ve çözüm önerileri üzerinde tartışma imkanı bulduk.

 

Aile Hekimliği Ödeme Ve Sözleşme Yönetmeliği
hakkındaki son durumu sorduk. Daha önce İSTAHED olarak ilettiğimiz bazı madde
değişikliklerinin dikkate alınarak gerçekleştirildiğini bazı önemli
maddelerdeki hak kayıplarımızın devam etme riskinin olduğunu gördük.
Gerçekleştirilmek istenen olumsuz değişikliklere karşı dik duruşumuzu devam
ettirecek ve haksızlıkları kabul etmeyeceğimizi bildirdik.

 

Öncelikle en önemli maddelerden biri olduğunu
düşündüğümüz, eylem ve imza kampanyaları başlattığımız aile
hekimleriyle aile sağlığı çalışanlarının iş güvencesini ortadan kaldıracak
olan, sözleşmenin keyfi olarak Valilik tarafından feshedilebileceği ile ilgili
maddenin taslaktan çıkartıldığını;

 

Yine sistemi sağlık ocağı sistemine dönüştürme
potansiyeli olan, muayene sayılarına göre ödeme yapılmasıyla ilgili maddenin de
taslaktan çıkartıldığı,

 

Kanser taramaları ve diyabet izlemlerinin
”yalancı” pozitif performans olarak hala taslakta yer aldığını,

 

Katsayıları düşüren maddenin oranlar değişmek
şartıyla hala taslakta yer aldığını öğrendik.

 

Hasta katsayılarının değişmemesi gerektiğini
bundan sonra taramaların pozitif performans olarak adlandırılabileceğini
söyledik, bu şekliyle olaya pozitif performans demenin mümkün olmadığını
belirttik. Taslağın bahsedilen durumunun son durum olmadığını ve söylenen
bilgilerin sözel bilgiler olduğunu, aynı zamanda bir kesinliğinin olmadığını
belirtmek isteriz. Yine kendilerinin belirttiğine göre bazı tartışmalı maddeler
dışında taslak yayınlanmaya hazırmış.

 

Damga vergisi iadeleri konusunda, çoğu ilde %40 a
yakın oranlarda geri ödemelerin gerçekleştirilmesine rağmen, İstanbul’da bu
ödemelerin gerçekleştirilmediği ve Müdürlüğe bu konu sorulduğunda ”Bakanlığın
uygun görüş sunmadığı” bilgisinin verildiğini ilettik. Bu konuda Maliye
Bakanlığı’nın çıkan görüş yazısı sırasında kendileri ile Maliye bürokratlarının
bu konu üzerinde çalıştıklarını ve ilgili metin üzerinde uzlaşmaya vardıklarını
belirttiler. Bu yüzden ortada bir yanlış anlaşılma olabileceği ve geri
ödemelerin en kısa zamanda yapılması gerektiği bilgisi tarafımıza verildi. Bu
konuda müdürlük ve Bakanlık nezdinde girişimlerimiz devam edecek, damga
vergisinin kalan kısmıyla ilgili iadeler için de hukuki mücadelemiz devam
edecektir.

 

Kamudan kiralık ASM’ lerde geçmişe yönelik
çıkartılan kira borcuyla ilgili İstanbul uygulamasını ve yaşadığımız
sıkıntıları dile getirdik. Herhangi bir sözel veya yazılı kira sözleşmesi
düzenlenmemişken keyfi olarak belirlenen kira miktarlarının, mevzuatta yer
almasına rağmen belirlenen tutardan herhangi bir indirim yapılmadığı, bunun
aksine hiçbir hukuki dayanağı olmamasına rağmen bu tutarların bir de faizinin
istendiği bilgisini verdik. Kendileri de bu konuda kolaylık gösterilmesi gerektiğini
ve indirim-taksitlendirme imkanın var olduğunu belirttiler.

Her iki konuda da Müdürlük ve Bakanlık
görüşmesinin sorunların çözümü için uygun olacağını ve bu konuda insiyatif
almalarını talep ettik.

 

Acil nöbetlerle ilgili genelgeyle ilgili yeni bir
bilginin olup olmadığını sorduk. Daha önce hazırlanan ama yayınlanmayan genelgede
acil nöbetine katılacak aile hekimlerinin sayısını belirlemede Bakana verilen
yetkinin Kamu Hastaneler Birliği İl Yetkilisi, İl Sağlık Müdürü ve İl Halk
Sağlığı Müdüründen oluşan bir komisyona devredilmiş olduğunu, önceliğin
gönüllülerde olmak üzere gerektiğinde resen de görevlendirme yapılabileceği ve
nöbet ücretlerinin kanun değişmediği için sadece saatlik nöbet ücreti şeklinde
ödeneceği yani döner sermaye ödemesinin yapılmayacağı ile ilgili maddeler
olduğunu öğrendik, şuanda bu konuyla ilgili netleşen bir
durumun olmadığını belirttiler.  Aile Hekimlerinin asli
görevleri dışında hastanelerde her ne şekilde olursa olsun çalışmalarına karşı
olduğumuzu bildirdik.

İstanbul için Adli Nöbet listelerinin
düzenlenmesinin mevzuata uygun olmadığını belirttik, görüşümüze karşı
çıkmamasına rağmen bu konuyla ilgili bir çözüm önerisi de tarafımıza sunulmadı.

 

Defin nöbetleri konusunda yönetmelik değişikliği
yaptıklarını dolayısıyla bu sorunu çözdüklerini söylediler, biz kendilerine
katılmadığımızı ve anayasa ve kanunlara göre defin nöbetlerinin aile hekimleri
tarafından tutulmaması gerektiğini belirttik.

 

Soğuk zincir kırılmaları durumunda aşı
ücretlerinin tazmin edilmesiyle ilgili karşılaştığımız uygulama hatalarından ve
kişisel kusuru bulunmamasına rağmen ceza ödemeye zorlanan aile hekimlerinin
varlığından bahsettik. Bu konuda yönetmelikle belirlenen görevleri yerine
getirdiği sürece, buzdolabı vb. nedenlerle yaşanan soğuk zincir kırılmalarının
tazmin edilmemesi gerektiği konusunda görüş birliğine vardığımızı düşünüyoruz.
2-8 C aralığının da bilimsel bir çalışma sonucu belirlenmiş net bir aralık
olmadığını ve gereksiz aşı imhalarının yapıldığını, bu yüzden imhaları isteyenlerin
kamu zararına neden olduğunu belirttik. 

 

ASM denetimlerinde karşılaştığımız sorunlarla
ilgili kendilerine bilgi verdik. 

 

İSTAHED Hukuk Komisyonu olarak THSK Hukuk
Müşavirliği ile olan iletişimimiz devam edecek, sorunlara çözüm arayışlarımızı
sürdüreceğiz.

 

 

Kutbettin DEMİR
İSTAHED Hukuk Komisyonu Sorumlu YK Üyesi

 

Birliğimiz gücümüz...

GÜÇLÜ İSTAHED, GÜÇLÜ AİLE HEKİMLİĞİ!

Geleneksel STK anlayışını değiştirip, tüm siyasi görüşlerden uzak bir şekilde, amacı sadece aile hekimliği sistemindeki aksaklıkları çözmek ve sistem içinde hekimlerin haklarını savunmak, yüklenen angaryalara karşı emek mücadelesi vermek olan derneğimize BURAYA tıklayarak üye olabilirsiniz.

son eklenen haberler

[instagram-feed feed=1]

@istahed

Menü