Sağlıklı Aile Planlaması
Aile planlamasındaki temel amaçlar; ailelerin kendi iradeleri ile istedikleri sayıda çocuk sahibi olmalarını sağlamak, bireyleri ve aileleri üreme sağlığı konusunda eğitmek, anne ölümlerini önlemek ve annenin sağlığını korumak, yüksek riskli ve istenmeyen gebelikleri önlemek, çocuk sahibi olmak isteyenlere tıbbi yardım sağlamak ve bireyleri aile planlaması yöntemleri konusunda eğitmektir. Üreme sağlığı açısından doyurucu ve güvenli bir cinsel yaşama ve üreme yeteneğine sahip olmak ve karar verme özgürlüğü önemlidir. Türkiye’de gebeliği önleyici yöntemler ve yöntem kullanımına ilişkin bilgi düzeyleri incelendiğinde, tüm evli kadınlar içerisinde % 99.8’inin herhangi bir modern yöntemi bildiği gösterilmiştir. Ancak; ülkemizde, özellikle az gelişmiş bölgelerde, aşırı doğurganlık hala önemli sağlık sorunlarından biridir. Toplam doğurganlık hızı bölge ülkeleri ile karşılaştırıldığında 2.16 ile oldukça yüksek düzeydedir. Yöntem kullanma durumuna bakıldığında kadınların yalnızca %46’sı etkin yöntemle korunmaktadır. Etkin olmayan yöntemlerle korunanlar, aslında aile planlamasına istekli, ancak yeterince hizmet götürülemeyenlerdir. Danışmanlık alan kadınlar hem daha yüksek oranda etkili yöntem kullanmakta hem de yöntem memnuniyetleri ve kontrole gitme oranları danışmanlık almayan kadınlara göre daha yüksek olmaktadır. Ancak, aile planlaması (AP) hizmetlerinde kalitenin ve etkinliğin arttırılmasında, danışmanlık hizmetinin sunumunda rol alan sağlık personelinin bilgi ve beceri düzeyi önemlidir.
Aile planlamasının anne, çocuk, aile ve toplum sağlığı üzerindeki etkileri şunlardır:
1 Gebelik, doğum ve düşüğe bağlı anne ölümleri azalır.
2. İstenmeyen gebelikler önlenir.
3. Gebelikler arası belirli bir süre (en az 2 yıl) bırakılarak ana ve çocuk sağlığı korunur.
4. Kadın üreme organlarına ait hastalıklar azalır.
5. Gebelik ve doğuma yönelik komplikasyonlar azalır.
6.Çiftler arasında gebe kalma korkusu ortadan kalktığı için sağlıklı bir cinsel yaşantı oluşur.
7.Kansızlık gibi sorunlar azalır.
8.Ülkede sağlıklı anne sayısı artar.
9. Bebek ölümleri azalır.
10.Çocuklarda beslenme bozuklukları daha az görülür.
11.Çocukların bedensel, ruhsal ve zekâ gelişimini olumlu yönde etkiler.
12 Çocukların bulaşıcı hastalıklara yakalanma riskleri azalır.
13.Sağlıklı çocuk sayısı artar.
Çiftler, bakabilecekleri sayıda çocuğa sahip olduklarında, onların yeterli ve dengeli beslenmelerini sağlayarak sağlıklı çocukların, nesillerin ve toplumun oluşmasını sağlamış olurlar. Bütün bu riskleri azaltmak için birinci basamak sağlık hizmetlerde çalışan aile hekimi ve aile sağlik elamanların önem çok büyüktür. Evlenmeden önce evlilik raporu için başvuran kişilere aile palnlaması hakkında bilgi vermek eğer evlenmeye engel olmayan sağlık sorun tespit edilmişse kişileri bilgilenidirmek tedavi etmek gerekmektedir Eğer sağlikli gebelik ve doğum gerçekleştirmek isteniyorsa gebe kalmadan önce sağlık kuruluşa başvuru; hem annenin hem de bebeğin sağlık durumu iyi olması sağlanmaktadır.
Türkiye’de Aile Planlaması Hizmetleri
Türkiye’de aile planlaması yöntemleri hem devlet hem de özel sektör tarafından her
basamakta verilmektedir. Aile planlamasında tüm yöntemlere ilişkin danışmanlık hizmetleri bu konuda eğitim almış sağlık personeli tarafından sunulmaktadır.
Aile planlaması yöntemleri ve danışmanlık hizmetleri; hastane ve doğumevlerindeki
aile planlaması klinikleri, ana çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezleri, aile sağlığı
merkezlerinde sunulmaktadır.
Kontraseptif Yöntemler
Aile planlaması için gebeliğin önlenmesine kontrasepsiyon, bu amaçla kullanılan
yöntemlere de kontraseptif yöntemler denir.
Kadına Ait Yöntemler Geri Dönebilir Yöntemler •Doğum kontrol hapları •Rahim içi araç •Diyafram •Kadın kondomu •Sperm öldürücüler •Enjektabl kontraseptifler (iğneler) •Deri altı implantlar(kapsüller) Kalıcı Yöntemler •Tüplerin bağlanması (Tüp ligasyonu) |
Erkeğe Ait Yöntemler Geri Dönebilir Yöntemler • Kondom Kalıcı Yöntemler • Kanalların bağlanması (vazektomi |
Hormonal Kontraseptifler
Hormonal kontraseptifler yüksek dereceli korunma sağlayan ve geri dönüşümlü
yöntemlerdir. Hormonal kontraseptifler; ovulasyonu durdurarak, serviksteki salgının
karakterini spermlerin geçişine uygun olmayacak şekilde değiştirerek, uterus iç tabakasını gebeliğin yerleşmesi için uygunsuz hâle getirerek korunmayı sağlar.
Oral Kontraseptifler
Ağız yoluyla alınan gebeliği önleyici haplardır. Bu haplar, östrojen ve
progesteron içeren kombine oral kontraseptifler (KOK) ve yalnız progesteron içeren haplar (minihaplar) olmak üzere ikiye ayrılır.
Kombine oral kontraseptifler (KOK) geri dönüşü olan, son derece etkili ve güvenilir bir yöntemdir. Doğru kullanıldığında başarı oranı % 99’dur. Bu haplar östrojen ve progesteron içerir; 21, 22 ya da 28 günlük paketler şeklinde hazırlanmıştır. 28 günlük hazırlanan paketin son 7 günü hormon içermez, demir içerir.
KOK’lar ovülasyonu önleyerek, servikal mukusu uterusa sperm geçişini engelleyecek
şekilde kalınlaştırarak ve endometriyumu döllenmiş yumurtanın yerleşmesine uygun
olmayacak şekilde incelterek gebelikten korunma sağlar.
Hapa başlamadan önce mutlaka bir sağlık kuruluşundan danışmanlık alınmalıdır. Hap
kullanmaya menstrüasyonun ilk 5 günü içerisinde (tercihen menstrüasyonun ilk günü)
başlanır. İlk hap alınır alınmaz koruyuculuk başlar. Menstrüasyonun ilk 5 günü dışında hapa başlanmışsa bir ay boyunca ek bir yöntem kullanılmalıdır.Haplar her gün aynı saatte yatmadan önce ya da bulantıyı önlemek için akşam yemeği ile birlikte; paketteki tüm haplar bitene kadar günde bir tane alınmalıdır. 21 tabletlik hap kullananlar 7 gün, 22 tabletlik hap kullananlar 6 gün ara verdikten sonra menstrüasyon kanaması olsun olmasın yeni pakete geçmelidirler. Pakette 28 hap varsa hiç ara verilmeden ikinci pakete geçilir. Herhangi bir nedenle hap içilmesi unutulursa bir hap unutulduğunda
hatırlanır hatırlanmaz alınır. Ayrıca o güne ait hap da normal zamanında alınır.
KOK’ların olumlu yönleri: Cinsel ilişkiyi etkilemez. Kadın gebe kalmak istemediği
sürece kullanabilir. Ara vermeye gerek yoktur. Yöntemi bırakmak için sağlık personeline
gerek yoktur. Yöntem bırakıldığında doğurganlık yaklaşık 6 ay içinde geri döner. Dış
gebelik, dismenore, endometriyozise bağlı yakınmaları, yumurtalıklarda kist oluşumu ve
memenin benign hastalıklarını azaltır. Âdet kanamaları miktarca az, daha kısa süreli ve
düzenli hâle gelir. Demir eksikliği anemisini azaltır.
KOK’ların olumsuz yönleri: Her gün hap almanın hatırlanması gerekir. Kilo artışı,
depresyon, lekelenme ya da ara kanamaları gibi durumlara neden olabilir. Bazı ilaçlarla
(antibiyotikler) etkileşime girebilir. Anne sütünün miktarını ve niteliğini etkileyebilir. Bu
nedenle emziren kadınlar için uygun değildir. İçeriğindeki östrojen hormonu nedeniyle
tromboemboli, myokard infarktüsü gibi riskleri vardır.
Yalnız progesteron içeren haplar (mini haplar)
KOK’lara oranla daha düşük dozda progesteron bulunan ve östrojen içermeyen
haplardır. Bu haplar, servikal mukusu kalınlaştırarak spermlerin geçişine engel olur. Mini
hap, kadın emzirdiği sürece %98,5 oranında etkilidir.
Menstrüasyon olan kadınlarda hap kullanmaya menstrüasyonun ilk 5 günü içerisinde
(tercihen menstrüasyonun ilk günü) başlanır. Kadın emziriyorsa hap kullanımı doğumdan 3 ay sonra başlamalıdır. 28 gün süreyle her gün, akşam aynı saatte bir hap alınmalıdır. Paket bittikten sonra ara vermeden ikinci pakete geçilir. Mini hap kullanımında hap almayı unutma önemlidir. Hap alımında 4 saatlik bir gecikme bile gebelik riskini artırır. Mini hapların olumlu yönleri: Emziren kadınlar için uygundur. Âdet
kanaması miktarını ve kramplarını azaltır. KOK’lara oranla kilo alma,
bulantı gibi yan etkiler daha azdır. Emboli riskini artırmaz. Mini hapların olumsuz yönleri: Emzirme azaldıkça ya da sona erince etkisi azalır. Amenore ve âdet düzensizlikleri görülebilir. Hap alımı unutulursa gebe kalma riski KOK’lardan yüksektir.
Enjekte Edilen Kontraseptifler
Enjekte edilen kontraseptifler, uzun etkili hormon preparatı içeren kontraseptif
yöntemlerdir. İçerdikleri hormon tipine göre sadece progesteron içeren enjekte edilen
kontraseptifler ve kombine (östrojen ve progestin içeren) enjekte edilen kontraseptifler
olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Bu kontraseptifleri kullananlarda doğurganlığa dönüş 12 ay veya daha uzun sürebilir.
Kombine enjekte edilen kontraseptifler
Östrojen ve progesteron hormonu içerir, KOK’larla aynı etkiye sahiptir.
Menstrüasyon olan kadınlarda ilk enjeksiyon menstrüasyonun ilk 5 günü içinde yapılmalıdır. Menstrüasyonun ilk 5 günü içinde enjeksiyon yapılırsa koruma hemen başlar. Beşinci günden sonra yapılırsa bir hafta boyunca ek bir yöntem kullanılmalıdır. Doğum sonrası anne emzirmiyorsa 3 – 4. haftada enjeksiyon yapılmalıdır. Anne emziriyorsa doğumdan 6 ay sonra kullanılmalıdır. Her ay (30 günde bir) enjeksiyon uygulanmalıdır. Kombine enjekte edilen kontraseptiflerin olumlu yönleri: Doğru
uygulandığında %99 etkilidir. Bırakıldığında doğurganlık geri döner.
Demir eksikliği anemisini azaltır. Dış gebeliği önler. Over ve endometriyum kanserine karşı koruyucu etkisi vardır. Kombine enjekte edilen kontraseptiflerin olumsuz yönleri:
Enjeksiyonlar için sağlık kuruluşuna gidilmesi gerekir. Emziren anneler doğum sonrası ilk 6 ayda kullanamaz. Kanama düzensizlikleri gibi yan etkileri vardır.
Yalnız progesteron içeren ve enjekte edilen kontraseptifler
Yalnız progesteron içeren ve enjekte edilen kontraseptiflerin içerisinde uzun süreli etki
gösteren progesteron bulunur. Yalnız progesteron içerenlerin ise 2 ve 3 aylık koruma
sağlayan çeşitleri vardır. Etki mekanizması mini haplarla aynıdır. Enjeksiyonlara kadının
gebe olmadığı bilinen herhangi bir zamanda başlanır. İlk enjeksiyonun, menstrüasyonun ilk 5 gününde yapılması daha doğrudur (Gebelik riski ortadan kalkar.) Kadın emziriyorsa ilk enjeksiyon doğumu izleyen 6. haftanın sonunda yapılmalıdır. Kadın emzirmiyorsa ilk enjeksiyon doğum sonrası 3-4. haftada yapılabilir. Yalnız progesteron içeren ve enjekte edilen kontraseptiflerin olumlu yönleri: Kullanımı kolaydır. Doğru ve düzenli uygulandığında % 99 etkilidir. Emziren anneler ve ileri yaştaki kadınlar kullanabilir. Pelvik enfeksiyon ve endometriyum kanserine karşı koruyucudur. Yalnız progesteron içeren ve enjekte edilen kontraseptiflerin olumsuz yönleri: Düzensiz kanamalara neden olabilir. Enjeksiyonlar için sağlık kuruluşuna gidilmesi gerekir. Kilo artışı ve baş ağrısı yapabilir. Doğurganlığın geriye dönüşü gecikebilir.
Rahim İçi Araçlar (RİA’lar)
RİA, uterus içine yerleştirilen, bakır ya da hormon içeren, küçük plastik bir cisimdir.
Günümüzde RİA, dünyada en çok kullanılan geri dönüşlü, uzun etkili doğum kontrol
yöntemidir.
Bakır içeren RİA’lar
Bakırlı rahim içi araçlar, T şeklinde plastik bir gövde üzerine sarılmış ince, bakır
telden oluşur. Bakırlı RİA’nın gebelikten koruma oranı %99’dur. Kullanım süresi takılan
RİA’nın içerdiği bakır miktarına göre 10 yıla kadar değişebilir. Bakırlı RİA, bakır iyonlarının doğrudan spermler üzerine etkisi ile spermlerin üst genital yollara ulaşmasına ve döllenmeye engel olarak gebelikten korur. Kadının gebe olmadığını tespit etmek şartıyla istenildiği zaman RİA uygulanabilir. Enfeksiyon belirtisi olmamak kaydıyla RİA spontan düşük ve kürtajdan hemen veya bir hafta sonra uygulanabilir.
Hormon içeren RİA’lar
Hormonlu RİA’lar progesteron içeren araçlardır. Progesteronlu RİA içerdiği hormon
miktarına göre 1 veya 5 yıllık koruma sağlar. Hormonlu RİA’lar içerdikleri progesteron
hormonuyla endometriyumu inceltip servikal mukusu kalınlaştırarak uterusa sperm geçişini önler.Hormonlu RİA menstrüel siklusun herhangi bir gününde uygulanabilir. Ancak menstrüasyon sırasında uygulanırsa daha doğru olur. Progesteronlu RİA düşük ve kürtaj sonrası hemen takılabilir. Hormon içeren RİA’ların olumlu yönleri: Kanama miktarını azaltarak anemiyi önler. Dismenoreyi azaltır ve emziren kadınlar için uygundur. Hormon içeren RİA’ların olumsuz yönleri: İlk aylarında lekelenme
kanaması görülebilir. Uygulanması biraz ağrılıdır. Uygulama sırasında uterus perforasyonu olabilir.
Kondom (Prezervatif)
Günümüzde HIV enfeksiyonu dâhil cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar yayıldıkça
kondom kullanımı da giderek artmaktadır. Kondom, gebelikten korumanın yanı sıra bu
hastalıklardan korunmada da en etkili yöntemdir. Kondom erkek ve kadın kondomu olmak üzere iki çeşit üretilmiştir.
Erkek kondomu
Erkek kondomu, cinsel ilişki sırasında penise takılan bir kılıftır. Erkeğin sperminin
vajinaya dökülmesini engelleyerek gebelikten korunma sağlar. Yaygın olarak kullanılan
kondomlar lateks veya poliüretandan yapılır. Kullanım öncesi kondomun üretim ve son kullanma tarihine bakılmalıdır. Kondom paketleri uygun ortamda saklanmalıdır. Her ilişkide yeni kondom takılmalıdır. Koitus sonrası kondomda yırtılma olup olmadığı kontrol edilmelidir.Olumlu yönleri: AIDS ve diğer CYBH’lere karşı korunma sağlar.
Serviks kanserinden koruyucu etkisi vardır. Aile planlamasına erkeklerin
katılımını sağlar. Reçete veya tıbbi izlem gerektirmez. Güvenlidir ve
hormonal yan etkisi yoktur. Ucuzdur ve kolay bulunur.
Kadın kondomu
Kadın kondomu yumuşak poliüretandan yapılmış ve iki ucunda birer tane halka içeren
yapıya sahiptir. Kapalı olan uçtaki halka, vajinanın içine serviksi örtecek şekilde yerleştirilir. Açık olan uçtaki halka vajinanın dışında kalır.
Cerrahi Sterilizasyon (Cerrahi Kontrasepsiyon)
Gönüllü cerrahi sterilizasyon (kadınlarda tüp ligasyonu ve erkeklerde vasektomi)
başka çocuk istemeyen ve doğurganlıklarını sona erdirmek isteyen çiftler için en güvenli
yöntemlerden biridir. Tüp Ligasyonu
Başka çocuk istemeyen ve doğurganlığını sona erdirmek isteyen çiftler için en güvenli
yöntemlerden biridir. Cinsel işlevde bir değişiklik yapmayacağı gibi vücudun diğer
işlevlerini de etkilemez. Laparoskopi ile tüpler yakılarak tıkanır veya plastik halka ya da klipslerle tüpler kapatılarak sperm ile ovumun birleşmesi önlenir. Böylece gebelikten korunma sağlanmış olur. İşlem sezaryen sırasında da yapılabilir.
Tüp ligasyonunun olumlu yönleri: Gebeliği önleme etkisi hemen başlar. Başarısızlık oranı düşüktür. Cinsel ilişkiyi etkilemez. İleri dönemlerde ortaya çıkan yan etkisi yoktur. Tüp ligasyonunun olumsuz yönleri: Operasyon sırasında ya da hemen sonrasında kanama ve enfeksiyon riski vardır. Geri dönüşü çok zordur. Pahalı ve her merkezde bulunmayan mikro cerrahi tekniklerin ygulanmasını gerektirir. Düşük bir oranda da olsa dış gebelik olasılığı vardır.
Vasektomi
Vas deferenslerin bağlanıp kesilmesi sonucu spermlerin meniye geçişini engelleyen
kalıcı bir yöntemdir. Vasektomi, en etkili kontraseptif yöntemlerden olup cinsel işlevde her hangi bir değişiklik yapmaz ve vücudun diğer işlevlerini de etkilemez. Vasektomi lokal anestezi ile gerçekleştirilir.
Laktasyonel amenore yöntemi
Emzirmenin gebelikten koruyucu etkisi, bebeğin emmesinin refleks yolla hipofiz bezinden ovülasyonu baskılayıcı prolaktin hormonu salgısını artırmasından kaynaklanır. Normalde süt üretiminden sorumlu olan prolaktin hormonu kanda belli bir seviyenin üzerinde seyrettikçe ovülasyon baskılanmaya devam eder. Laktasyonel amenore yöntemiyle korunma ancak aşağıdaki koşulların hepsi yerine getirilirse gerçekleşir:
- Bebeğin 6 aydan küçük olması,
- Annenin hiç âdet görmemesi,
- Bebeğin gece ve gündüz her istedikçe (6-10 kez) ve en az dört dakika emzirilmesi, Bebeğin yalnızca anne sütüyle beslenmesi gerekir.
Emzirmenin her koşulda gebelikten korumadığı bilinmelidir. Emzirme sık aralıklarla,
yeterli süre ve miktarda yapıldığı dönemde etkili olabilmekte ancak yetersiz emziren
kadınlarda ovülasyon geri dönebilmektedir.
Dr. Batsaikhan BAATAR