Saygıdeğer Yöneticiler,
Bizlerin sesine daima kulak tıkadığınızın ve tıkamaya da devam edeceğinizin farkındayız. Bizleri, bedeli ne olursa olsun kendi kafanızdaki planlara yem ettiğinizin de farkındayız.
Ama anlayamadığımız şey kendi siyasetinize, politikanıza, hedeflerinize, sözlerinize nasıl bu kadar karşı olabildiğiniz.
Sağlık hizmeti mevzuatta ne yazarsa yazsın , hizmeti sunanın becerisi, bilgisi, huzuru ve uygulanan politikayı desteklemesi sayesinde istenilen hedeflere ulaşır.
Sizler dört duvar arasında sahada bizzat hastayla muhattap olanların çalışma düzeni hakkında kararlar alabiliyor ve bunun bizler tarafından uygulanmasını istiyorsunuz. Ama bizim tarafımızda işler sizlerin kafasındaki şekilde yürümüyor. Bizler her birimiz kendi çalışma ortamına , hastasının özelliklerine ve günün yoğunluğuna göre yaptığımız işi düzenleyecek bilgi ve beceriye , kimseyi gereksiz yere mağdur etmeyecek vicdani ve mesleki ahlaka sahip insanlarız. Oysa sizler dün almış olduğunuz kararı ve hedeflerinizi, bu hedeflere varma yollarını ertesi gün değiştirebiliyor, bunun sahada yol açacağı kaosu göremiyorsunuz.
Biz sahada çalışan aile hekimleri, bu saha deneyimsizliginizin sıkıntılarını yasamaktan bıktık, tükendik.
Anlamıyor musunuz, “artık yürümüyor” .
Her sabah hangi değişikliğe, hangi yeni sürprize ,hangi uygulanması imkansız emre uyanacağımızı merak eder haldeyiz. Bu psikolojiyle çalışmak bizi tüketti.
Sizin kafanızdaki Aile Hekimliği nedir bilmiyoruz. Sizin zihninizde bir aile hekimliği uygulama modeli var mı yok mu ondan da şüpheliyiz artık.
Her gün birbirinden farklı, birbiriyle karşıt, birbiriyle çelişen ve halk sağlığına zerre katkısı olmayacak uygulamalar ve bildirimlerle azmimizi ve çalışma isteğimizi yok eden yöneticilerimizin, aile hekimliğine dair bilimsel bir hedefi var mı merak ediyoruz.
Çelişkilerinizden yorulduk.
Kayıt formunu aldığımız hastanın kimlik fotokopisi yok diye kaydını yapmayan da sizsiniz, Hastanın davalı olduğu hekime kaydolmasına imkan veren e-nabız uygulamasını yapan da.
Birimler A gurubu olsun diye zorlayan da sizsiniz, çalıştırdığı personelin maaşını ödemeye devam ederken sınıfını düşürüp zarar etsin diye tuzaklar kuran da.
İzlemine gelmeyen hasta yüzünden ücretimize el koyan da sizsiniz, o hastaya takipleri için sorumluluk vermeyen de. Mevzuatı yazan da sizsiniz, yazdığı mevzuata uymayan da.
Yüzlerce örnek verebiliriz ama son telefon mesajınız çok büyük çelişkiler içinde olduğunuzun en büyük ispatı degil mi?
Siz değil miydiniz “randevu ile aile hekiminize gideceksiniz sıra beklemeyecek, saatiniz geldiğinde muayenenizi olacaksınız” diyen.
Yine siz değil miydiniz MHRS denen randevu programını doldurmadığı için aile hekimine “verilen diğer görevleri yapmamak “ adı altında soruşturmalar açıp cezalar veren. Hatta Hekimin muayene düzenine karışıp müdahale eden, hatta onun yerine randevusunu düzenleyen.
Ve aynı siz değil misiniz vatandaşa büyük puntolarla Aile Hekiminize RANDEVU ALMADAN da gidebilirsiniz diyen.
Bizler yıllardır randevu sistemini oturtmaya , hastalarımızı belli aralıklarla sıra beklemeden, yeterli zamanı ayırarak kabul etmeye başlamışken, sıradaki hastaları kenara itip sizin mesajınızı göstererek polikliniğe dalan hastaya ne yanıt vermemizi bekliyorsunuz.
Bunun yaratacağı kaosun,gerilimin, doğuracağı şiddetin sorumluluğunu kimin alacağını düşündünüz mü?
Yeter artık.
Bir kere de aklı seliminiz devralsın direksiyonu. “Sıra beklemeden, yeterli süre ve özen gösterilerek, insanca muayene olmak için Aile Hekiminizi RANDEVU ALARAK ziyaret ediniz” diye mesaj atmanızı beklerken tam tersine canınız ne zaman isterse çalın kapısını girin içeri demenin kime ne faydası var. Bu yazdığınız mesajın bizler tarafından uygulanamaz olduğu , bu mesajın sadece vatandaşla aramızda yeni bir gerginliğe yol açacağı, hem vatandaşın hem de hekimin bundan rahatsız olacağı apaçık değil midir?
Koruyucu sağlık hizmetinin ne olduğunu bilen, poliklinik hizmetinin nasıl verilmesi gerektiği konusunda hekimine güvenen, sağlık çalışanının kendi personeli olduğu bilincine sahip yöneticilerin çalışan güvenliği ve huzurunu da dikkate aldığı bir sağlık sistemi dışında üreteceğiniz hiç bir çözüm ne sizin ne bizim ne de vatandaşın hayrına olmayacaktır.
Sizin eksiklik ve hatalarınızı en az düzeyde hissedilir hale getiren 25 bin aile hekimini ciddiye almanızı ve artık sahada neler olduğuna kafa yormanızı öneriyoruz. Elimizden gelen budur. Aile Hekimleri özgür ve bağımsız çalışma ortamlarını kendileri sağlayacaktır, size rağmen.
GÜÇLÜ İSTAHED, GÜÇLÜ AİLE HEKİMLİĞİ!
