Aile hekimliği çalışanları olarak 11 yıldır tüm Türkiye’de birinci basamak sağlık hizmetini en üst düzeye çıkarmak için çalışıyoruz.
Ülkemizin sağlık açısından gelişmişlik düzeyini gösteren tüm parametrelerde üst seviyelere çıkmasını sağlayan biz aile hekimliği çalışanları olduk.
Peki karşılığında ne aldık ?
DUYULMADIK ! GÖRÜLMEDİK! YOK SAYILDIK!
Katsayı değişiklikleri ile doğrudan gelir kaybına uğratılmamızın yanında özlük haklarımız her yeni mevzuat düzenlemesinde geriye gitti.
Katsayıları arttırmadan açılan yeni aile hekimliği birimleri ile kayıtlı hasta sayımız düştü ve yine gelir kaybına uğradık.
Aile sağlığı merkezlerinin işlemesini sağlayabilmek adına kullandığımız gider ödemelerimiz gerçek enflasyon karşısında eridi, merkezlerin devamlılığını tehlikeye sokacak noktaya geldi.
Son yayımlanan Ceza Yönetmeliği ile de adeta kafamızda sopayla bekleyen bir idare ile karşı karşıya kaldık. Ceza listesi sürekli uzadı ve ceza puanları kat be kat arttırıldı.
Sözleşmemiz pamuk ipliğine bağlandı. O pamuk ipliği de birilerinin iki dudağı arasına bırakıldı.
Mazeretli olarak nöbete gidemeyen sözleşme feshi ile tehdit edildi!
Susup oturun, sakın bir yerde konuşmayın yoksa en üst puandan ceza puanını veririm, ikincide iki katı ceza veririm denildi.
Herhangi bir soruşturmada 4 aya kadar açığa alınabilir ve bu süreçte beş kuruş para alamazsınız denilip masumiyet karinesi yok sayıldı.
Yazdıklarımız, gösterdiklerimiz, anlattıklarımız bizleri yok etme noktasına getiren sel oldu ama bir damlasını azaltmak için herhangi bir çalışma yapılmadı!
Düzeltilecek algısını yaratıp, aktif çalışma hayatına doğru düzgün katkısı bulunmayan yasa değişikliği önerisinde dahi 27000 aile hekimi ve 24000 aile sağlığı çalışanın ne ismi vardı ne cismi..
Şimdi ise herkesin özlük ve maddi haklarında iyileştirme söylemeleri sonrasında gördük ki yasa değişiklik önerisi geri çekiliyor! Neden? İyileştirip devam etmek varken bu geri çekilmenin sebebi UNUTTURMAK VE MASADAN KALDIRMAK MIDIR??
Tüm bunların düzeltilmesinin, iyileştirilmesinin bir gün dahi kaybetmeden acilen yapılması gerektiği şu günlerde görüyoruz ki gerçek enflasyonun %50’ler olduğu, her şeye çok fahiş oranda zam yapıldığı bu ortamda, aylık gelirlerimize verilecek zam oranlarının ve gider ödeneklerine yapılacak artışın gerçek enflasyon ile paralel olması gerekmektedir. Oysa ki üzerinde konuşulan ve önerilerine oranların asla beklentiyi karşılamayacağı hatta adı zam görünse de gelir kaybını derinleştireceği görülmektedir.
Bu süreçte üç kez iş bıraktık, basın açıklamaları yaptık, binlerce olarak mitinglerde çığlık olduk konunun muhatapları kulaklarını tıkadı, başlarını çevirdi!
Artık bizim sabrımız kalmadı!
Bu işi yapılabilir noktada tutmak için direniyoruz, çabalıyoruz!
Her duyulmadığında onlarcamız, her görülmediğinde yüzlercemiz, her düzeltilmediğinde binlercemiz bırakıyor bu güçlü ve başarılı sağlık ordusunun neferi olmayı!
Biz bu ülkenin okumuş ve yetişmiş, başarısını her gün katlayarak arttırmış, geleceği koruyabilecek meslek grubu olarak şiddetten uzak, iş barışı sağlanmış ve hakkımız olan insanca yaşamımızı sağlayacak ücret ve özlük haklarımızı kazanana dek tepkimizi göstermeye devam edeceğiz.
Tercih ülkeyi yönetenleri, bakanlığın ve kanun koyucuların.
Ya artık bu kayıplara bu bozukluğa son verecek, tüm haklarımızda düzenleme sağlayacaklar ya da ülkemiz sağlığını, sağlığa olan güvenini kaybedecek!
Tüm bu nedenlerle, İstanbul Aile Hekimliği Derneği olarak 15 Aralık 2021 günü tam gün hizmet vermeyeceğimizi, mesleki haklarımıza ve ülke sağlığına sahip çıkmak için “GREV”de olacağımızı tüm üyelerimize ve kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz.
İSTAHED YÖNETİM KURULU