Değerli Aile Hekimlerimize:
Bildiğiniz üzere İstanbul’da İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yaptığımız iş bırakma eylemlerinin önüne geçebilmek adına her türlü hukuksuz baskı yöntemi kullanılmaktadır. Bunlara akıl dışı diye tabir edebileceğimiz bir yenisi eklenmiş ve yönetmeliğimize aykırı bir şekilde cari gider ödemelerinde kesinti yapılmıştı.
Kesintiden haber aldığımız an ilgili müdür yardımcılarımız ile görüştük. Yine aynı zamanda diğer İl Yöneticileri ve mali hizmetler birimi ile yapılan görüşmeler sonuç vermeyince yazılı itiraz yolunu kullanarak kesintinin ivedi olarak iade edilmesi için talep dilekçemizi hazırlayarak üyelerimizin kullanımına açtık. Dilekçelerimize verilen yanıttan anladığımız kadarı ile de yönetmeliği çarpıtarak “aile hekimleri çalışılan gün sayısı kadar ücret alır” kısmı cari gider ödemelerimize de uygulanmıştı.
Bu veriler eşliğinde haksızlığa bir an önce çare bulabilmek adına öncelikle tüm diğer STK’lar gibi İSTAHED olarak biz de ilk günden iade davamızı açtık. Bu konuda üyelerinin haklarını korumak adına ilgili tüm STK’ların davalar açtığını da biliyoruz. Her birinin emeğine sağlık…
İdare açısından bu davaların oldukça olağanlaştığı hepimizin bildiği bir vakıa haline geldi. İdarenin bakış açısı net olarak “ben bildiğimi okurum sen dava aç” şekline evrilmiştir. Yani İdare’nin açılan davalarla haksız eyleminin mahkemece de sabit bulunması idareyi korkutan bir durum olmamıştır. Zira yapılan haksızlıklar mahkemece sabit bulunduğunda yaptığımız suç duyurularına soruşturma izni bile vermiyor olmaları bu sorumsuzluğun ve aymazlığın bir parçasıdır.
Hal böyle iken ve tüm STK’lar benzer şekilde iade davası açmış iken 22.11.2023 tarihi itibarı ile Müdürlük yaptığı hatadan çark etmiş ve eksik yatırdığı cari gider ödemelerini hesaplarımıza aktarmıştır.
Bu geri dönüş sonrası maalesef sosyal medyaya anlaşılması zor, gerçeklikle ilgisi olmayan ve akla mantığa sığmayan ve bu iade için yaptığımız ama doğal olarak ayrıntılı olarak duyurmadığımız tüm çabaları yok sayan açıklamalar yapıldı. Normal şartlarda idarenin attığı geri adımla ilgili STK’ların kendi adlarına yaptıklarını paylaşmalarını olağan karşılamaktayız. Ne var ki bu kez hem bizim çabalarımız yok sayılmış, hem de sahada çalışan meslektaşlarımız çok tehlikeli bir algı içine sokulmuştur.
Açıklamaya göre tüm STK’lar aynı minvalde dava açmış olsa da güya idare sadece kimi hukuki başvuruları umursamış ve bundan endişe ederek yaptığı hukuksuzluktan dönmüş; bunu da arayarak geri bildirmiştir. Bu açıklamada sahada çalışan meslektaşlarımızın zekasını hiçe saymasının yanı sıra meslektaşlarımızın ve bizim tüm görüşmelerde ve meydanlarda verdiği mücadeleyi değersizleştirmeye, hak aramayı sadece ne hikmetse bir STK’nın açtığı davalara indirgemeyi hedefleyen bir açıklama olarak görülmektedir.
Birçok konuda, binlerce dava açmış ve yüksek oranda bunları lehimize tamamlamış bir STK olarak Hukuk mücadelesini önemsemekle birlikte asıl kazanımlarımızı hep sahadaki mücadele ile aldığımızı ve alabileceğimizi, idarenin hukuki karalar ve hukuk mücadelesine bakışının değişmediğini, bu bakışta asla geri adım atmadıklarını biliyoruz, sadece hukuka bel bağlanmasına sebep olacak her türlü yanıltıcı bilgiyle mücadele etmemiz gerektiğinin düşünüyoruz.
Biz bu olayda İdarenin nasıl geri adım atmak zorunda kaldığını gayet net şekilde biliyoruz. Sürecin ilerleyişi çok açıktır. Kesintiler sonrası toplanan Hukuk komisyonumuz bu saçmalığa karşı dava açmak dışında neler yapılabileceğini tartışmış, başkaca hangi yollar ile Müdürlüğe geri adım attırılabileceği konuşulmuştur.
Bu kadar açık bir hukuksuzluğa karşı sadece dava açarak hak arama yolu idare açısında asla geri adım atmasına yol açacak bir adım değildi. Dava sonuçlanana kadar iade yapmadıkları gibi olası başka eylemlerimizde de bu yöntemi kullanacaklar böylece sahanın eylemlere katılımını azaltma hedeflerine ulaşacaklardı. Buna izin veremezdik. Bu nedenle yaptığımız Hukuk komisyon toplantımıza komisyonun doğal üyesi İSTAHED başkanı da bizzat katıldı.
Toplantımız sonucunda;
Kamu Denetleme Kurumu’na başvurulması (Başvuruldu),
Maliye Bakanlığından maliye müfettişi talep edilmesine (Edildi),
Üyelerimiz aracılığı ile CİMER’e dilekçe yazılmasına (Yazıldı)
Bakanlık hukuk müşavirliğine durumun bildirilmesine (Bildirildi) kararları çıktı.
Bakanlık Hukuk Müşaviri ile yapılan görüşme sonucunda bu kesintinin yanlışlığı Bakanlıkça da doğrulandı. Bu bilgi ışığında yönetim kurulu başkanımız il sağlık müdürlüğündeki ilgili kişiye bilgi vererek Bakanlıktan hızlıca görüş istemesi önerisinde bulundu.
Bakanlıktan yazı talep edildi, yazı zaten hazırdı ama yine de temkinli davranan yönetim kurulumuz yazının henüz İstanbul’a ulaşmamış olması nedeni ile kesin olmamakla birlikte iadelerin yapılacağına dair duyuruyu yaptı.
Bunca çabanın sonunda çarşamba günü cari gider kesintisi hesaplara yattı.
Ne mutlu bize ki bir kısmında başarıya ulaştık ama hala hakedişlerle ilgili eksiğimiz var. Onu da mahkeme ile alacağımıza inanıyoruz.
Biz bu işlerle uğraşıp tam sonucun keyfini yaşarken tüm bu çabayı ve emeği hiçe sayan, tüm STK’ların olağan haliyle açtığı davaları görmezden gelen, açıkça üyelerini ve kamuoyunu yanlış bilgilendiren, öncesinde yaşanılan süreç detaylı olarak bazı yöneticilerine anlatılmış iken bu iadeden reklam yapmaya çalışan STK’nın duyurusuna sessiz kalmayı hem kendimize hem de üyelerimize haksızlık olarak görmekteyiz.
Birlikte kazanabiliriz derken ayrışmaya neden olan ve mücadeleye zarar verecek bu tür oyunları bir sendikaya yakıştıramıyor, üyelerinden bağımsız olarak Merkez Yönetim Kurulu’nun yaptığı bu saygısızlığı kabul etmiyor, kınıyoruz.
Bilinmesi gerekir ki; İSTAHED aile hekimliğinin gelişmesi ve üyelerinin haklarının korunması için gerekenleri yaparken kurumsal kimliğine yapılan saldırılara ya da haksızlıklara da aynı şiddette yanıt verecektir.