Suyun insan yaşamındaki önemi mutlaktır. Bununla birlikte 7,5 milyar olan dünya nüfusunun ancak %71 i güvenli içme suyuna ulaşabilmektedir. Birleşmiş milletler 2030 yılına kadar dünyadaki herkesin güvenli ve temiz içme suyuna ulaşmasını hedeflemektedir. 1992 yılında Rio de Janeiro’da yapılan Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda bu hedefe dikkat çekmek için 1993 yılından itibaren her yıl 22 Martın Dünya Su Günü olarak ilan edilmiştir. Bu vesile ile suyun insan biyolojisi için önemi tarafımızca tekrar gözden geçirilmek istenmiştir.
Su canlılığın devamı için en önemli gereksinimlerdendir, insan vücudunun temel kimyasal bileşenidir. Su insan biyolojisinde sıcaklık düzenlenmesi, dolaşım sistemi, metabolizma, membranlardan substrat taşınması ve hücresel homestaz için mutlak gereklidir(1). Ortalama bir genç yetişkin erkeğin ağırlığının % 50 -%70 i sudan oluşur (4). Yağsız vücut kitlesinin yaklaşık% 73ü sudur ve yağ vücut kitlesinin % 10 u sudur(5).Genellikle yaşa, cinsiyete ve aerobik kondisyona ve vücut yapısına göre su kitlesinin oranı değişebilmektedir.(2)Toplam vücut suyunun %65 i hücre içinde %35 i hücre dışındadır. Hücre dışı su hücrelere arası boşluk ya da plazmadadır. Ortalama 70 kg’lık bir erkeğin vücudu yaklaşık 42 litre su içerir. Bunun yaklaşık 28 litresi hücre içinde, 11 litresi hücreler arası boşlukta ve yaklaşık 3 litresi ise plazmadadır.
Toplam vücut suyunun yaklaşık % 5 -% 10’u günlük kaybedilir ve tekrar yenilenir. Günlük solunum yolu ile 250-300 ml, dışkı yolu ile 100-200 ml, idrar ile 1000-2000 ml, ve tam olarak ölçülemeyen yollarla 500-800 ml su kaybedilir(2). Ter ile kaybedilen su miktarı ise çevresel koşullara fiziksel aktiviteye bağlı olarak değişkendir. İdrarla sıvı kaybının geniş aralıkta ayarlanabilir olması, insan vücudunun su dengesi sağlamadaki en önemli yoldur. Vücudun su dengesi susuzluk ve açlık dürtüleri aracılığıyla düzenlenir. Bu düzenlemede nöroendokrin düzenleyiciler, böbrekler ve tam olarak bilinmeyen sosyal—davranışsal faktörler rol oynar.
Mutlak gerekliliğine rağmen çoğu zaman ironik olarak bir diyet bileşeni olarak göz ardı edilmektedir(3). Bununla birlikte günlük su ihtiyacı yaşa, beslenme durumuna, fiziksel aktiviteye, iklimsel özelliklere, giyilen kıyafetlere göre değişebilir. Farklı demografik gruplarda insanların su gereksinimleri konusunda yaygın bir fikir birliği yoktur(1).1Kcal enerji harcanması için 1 ml su alımı önerilmektedir(4). Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi 0-6 aylık bebekler için anne sütü içeriğinde 680 ml, 6-12 aylık bebekler için 800-1000 ml, okul öncesi çocuklar için 1300 ml, okul çocukları için 1600-200 ml, adolesan erkekler ve yetişkin erkekler için 2500 ml, adolesan ve erişkin kadınlar için 2000 ml, hamileler için 2300 ml, emziren anneler için ise 2600-2700 ml günlük su tüketimini önermektedir. Yaşlılar için de önerilen su tüketim miktarı erişkinlerle aynıdır.
Sağlık açısından güvenli ve içilebilir su patojen içermemeli, toksik madde içermemeli, berrak ve renksiz olmalı, tuzlu olmamalı, rahatsız edici koku ve tatları içeriğinde barındırmamalı, aşırı sert ve koroziv olmamalıdır(5).
Campylobacter jejuni, C. Coli, Patojenik E. Coli, Salmonella typhi, Diğer salmonellalar, Shigella spp., Vîbrio cholera, Yersinia enterocotietica, S. Legionella, Pseudomonas aeruginosa, Aeromonas spp., Mycobacterium , atypical gibi bakteriler Adenovirus, Enterovirus, Hepatit A, Hepatit E, Nonvalkvirüs,Rotavirüs gibi virüsler, Entomoeba histolitika Giardia intestinalis Cryptosporidium parvum Acanthomoeba spp Naegleriafoıvleri Balantidium coli gibi protozolar Drancuculus medinensis, Schistosomia spp. Gibi helmintler su için kirletici patojenlerdir(6) ve sağlıklı içme sularında bulunmamaları gerekmektedir. Fekal koliformlar içme suyunda insan kaynaklı biyolojik kirlenmenin önemli göstergelerindendir.
Sudaki kurşun, krom, arsenik, selenyum, siyanür, kadmiyum, gümüş gibi toksik maddelerinden de müsaade edilebilecek en fazla miktardan fazla bulunmaları insan sağlığı için ciddi tehlikeler oluşturabilir. Florür ve nitratın da belli bir sınırın üstünde olması sağlık için uygun değildir(6). Karbon-kloroform ekstartı, nitrit ve amonyak miktarları ise sudaki kirliliği göstermektedir.
Suyun sertliği, su içerisinde bulunan iyonların sayısını ve özellikle kalsiyum ile magnezyumun sülfat ve karbonat tuzlarının miktarını belirtmek için kullanılan bir terimdir(7). Suyun geçici sertliği kalsiyum ve magnezyum bikarbonat tuzları ile kalıcı sertlik ise kalsiyum ve magnezyumun klor, sülfat, nitrat, fosfat ve silikat tuzları ile oluşmaktadır. Dünyada çeşitli ülkelerde farklı sertlik dereceleri kullanılmaktadır, bunlar arasında en sık kullanılanları ve karşılığı olan kalsiyum oksit veya bikarbonatın miktarları şu şekildedir;
- 1 Alman sertlik derecesi= 100 ml suda 1 mg CaO
- 1 Fransız sertlik derecesi= 100 ml suda 1 mg CaCO3
- 1 İngiliz sertlik derecesi= 700 ml suda 10 mg CaCO3.
- 1 ABD sertlik derecesi= 100 ml suda 0,1 mg CaCO3
Suların sertliğinin ölçümü amacıyla ülkemizde Fransız sertlik derecesi kullanılmaktadır. Bir litre suda bulunan 10 mg kalsiyum karbonatın oluşturduğu sertliğe bir Fransız sertlik derecesi adı verilir. Tablo 1 de suların sertlik dereceleri özetlenmiştir(7).
Tablo 1: Sertlik dereceleri ve özellikleri
Sertlik Derecesi | Fransız sınıflandırması | Alman sınılandırması | İngiliz sınıflandırması | Suyun özelliği |
Çok yumuşak | 0-7,2 | 0-4 | 0-5 | Şehir şebekesi için önerilmez, Doğal kaynak ve ambalajlı sular bu düzeyde olabilir |
Yumuşak | 7,3-14,2 | 5-8 | 6-10 | Şehir şebeke suları için önerilir. |
Orta sert | 14,3-21,5 | 9-12 | 11-15 | İçmek için ideal sudur, şehir şebekesi için önerilmez. |
Oldukça sert | 21,6-32,5 | 13-18 | 16-22,5 | Birçok maden suyu ve mineralli sular bu düzeydedir. |
Sert | 32,6-54 | 19-30 | 22,6-37,5 | |
Çok sert | >54 | >30 | >37,5 |
Koçak ve arkadaşları tarafından yayımlanan bir derleme yazıda sert sular ve içeriğindeki kalsiyum ve magnezyumundan aşağıdaki gibi bahsedilmektedir(7).
“Sert suların içinde daha fazla miktarda kalsiyum ve magnezyum tuzu bulunmaktadır. Bu minerallerin insan vücudunda çok önemli görevleri vardır . Kalsiyum kemik ve dişlerin bir parçasıdır. İnsan vücudunda; nöromusküler iletide, myokardiyal sistemin iletiminde, kalp ve kas kasılmasında, kanınnpıhtılaşmasında ve intrasellüler bilgi iletiminde kalsiyumun görevleri vardır. Kalsiyum eksikliği osteoporoz ve osteomalazi gibi çok önemli hastalıkların gelişmesinde ve hipertansiyonun oluşmasında etkilidir. Günlük alınması gereken kalsiyum miktarı 700-1000 mg arasındadır. Magnezyum ise vücutta 300’den fazla enzimin aktivatörü veya kofaktörü olarak görev yapmaktadır. Magnezyum; glikoliz, ATP metabolizması, hücre membranı boyunca kalsiyum, potasyum, sodyum gibi elementlerin transportunda, protein ve nükleik asitlerin sentezinde, kas kasılmalarında ve nöromuskuler iletide görev yapmaktadır. Magnezyum, kalsiyumun doğal antagonistidir. Magnezyum eksikliği vazokonstruksiyon, hipertansiyon, kardiyak aritmi, aterosklerotik vasküler hastalıklar, Akut miyokard infarktüsü, eklamsi, osteoporoz ve Tip 2 diyabet gibi patolojik durumların gelişmesine neden olabilir. Günlük alınması gereken Magnezyum miktarı 300-400 mg’dır. İçme suyu bu önemli minerallerin günlük olarak alımı için çok büyük kaynak oluşturmaktadır”
Su sertliği ile ilgili yapılan ekolojik çalışmaların tümü olmasa da çoğu, kardiyovasküler hastalık mortalitesi ile su sertliği, kalsiyum veya magnezyum seviyeleri arasında ters (yani koruyucu) bir ilişki bulmuştur; ancak sonuçlar tutarlı değildir. Bazı vaka kontrol çalışmaları ve bir kohort çalışması, artan içme suyu magnezyum seviyeleri ile azalmış bir kardiyovasküler hastalık ölüm riski veya düşük magnezyum seviyeleri ile artan bir risk bulmuştur. Bununla birlikte, analitik çalışmalar, kardiyovasküler risklerin içme suyu sertliği veya kalsiyum seviyeleri ile ilişkili olduğuna dair çok az kanıt sunmaktadır(8). Sanılanın aksine sert su tüketimi ile idrar taşı oluşumu arasında bir ilişkinin olmadığı belirtilmektedir(9). Su sertliği ile cilt hastalıklarının incelendiği bir meta analizde sert su kullanılan bölgelerde yaşayan çocuklarda atopik egzema sıklığında artış saptanmıştır. Yaşamın erken döneminde deri iltihabının başlamasında su sertliğinin bir rolü olabileceği belirtilmektedir(10).
Su hayatın temelidir. Kaliteli ve temiz suya erişmek insan sağlığı için oldukça önemlidir. İçme suyunun sertliği ve içeriğinin sağlığa etkisi ile ilgili yukarıda belirtilen kanıtlar olmakla birlikte, aslolalan kirlenmemiş, temiz güvenli içme suyuna erişimdir.
- Armstrong LE, Johnson EC. Water Intake, Water Balance, and the Elusive Daily Water Requirement. Nutrients. 2018;10(12). Epub 2018/12/20. doi: 10.3390/nu10121928. PubMed PMID: 30563134; PubMed Central PMCID: PMCPMC6315424.
- Van Loan M, Boileau R. Age, gender, and fluid balance. Body fluid balance: Exercise and sport. 1996;215.
- Sawka MN, Cheuvront SN, Carter R, 3rd. Human water needs. Nutr Rev. 2005;63(6 Pt 2):S30-9. Epub 2005/07/21. doi: 10.1111/j.1753-4887.2005.tb00152.x. PubMed PMID: 16028570.
- National Research Council Safe Drinking Water C. Drinking Water and Health: Volume 4. Washington (DC): National Academies Press (US)
Copyright © National Academy of Sciences.; 1982.
- Akgiray Ö. İçme Suyu Kalitesi Parametreleri. Available from: https://avesis.marmara.edu.tr/resume/downloadfile/omer.akgiray?key=d69018ef-da9f-46cc-a295-ec14bf42ed4b.
- Güler Ç, Çobanoğlu Z. Su kalitesi: TC Sağlık Bakanlığı; 1997.
- Koçak N, Güleç M, Tekbaş ÖF. Suyun Sertlik Derecesi ve Sağlık Etkileri. TAF Preventive Medicine Bulletin. 2011;10(2).
- Monarca S, Donato F, Zerbini I, Calderon RL, Craun GF. Review of epidemiological studies on drinking water hardness and cardiovascular diseases. Eur J Cardiovasc Prev Rehabil. 2006;13(4):495-506. Epub 2006/07/29. doi: 10.1097/01.hjr.0000214608.99113.5c. PubMed PMID: 16874137.
- Donato F, Monarca S, Premi S, Gelatti U. [Drinking water hardness and chronic degenerative diseases. III. Tumors, urolithiasis, fetal malformations, deterioration of the cognitive function in the aged and atopic eczema]. Ann Ig. 2003;15(1):57-70. Epub 2003/04/02. PubMed PMID: 12666325.
- Jabbar-Lopez ZK, Ung CY, Alexander H, Gurung N, Chalmers J, Danby S, et al. The effect of water hardness on atopic eczema, skin barrier function: A systematic review, meta-analysis. Clin Exp Allergy. 2021;51(3):430-51. Epub 2020/12/02. doi: 10.1111/cea.13797. PubMed PMID: 33259122.