SÖZLEŞME SÜRESİNİN HUKUKİ KARŞILIĞI
Aile Hekimliğinin bir dizi teknik ve hukuksal sorunla doğduğunu biliyoruz. Zaman içinde bir takım sakatlıklar iyileşti, ama bazı arızalar büyüyerek devam etti, yenileri eklendi.
Son günlerde ülkenin farklı yerlerinden peş peşe, hiç bir gerekçe gösterilmeden, hekimlerin sözleşmelerinin müdürlük tarafından yenilenmediği haberleri dolaşmaya başladı. En son olayın İstanbul’ da vuku bulması üzerine, üyelerimiz için konunun hukuki kısmını irdeleme ihtiyacı duyduk.
Bildiğimiz gibi Aile Hekimliği Kurumu’nun Kendi kanunu var ve bu kanununa bağlı yönetmeliklerle düzenlenmiş hukuki statüye sahip.
Kanunumuzda bazı hususlar diğer kanunlara atfedilmişse de, bu durum kanunun özerkliğini engellememekte.
Aile Hekimliği Kanunu’nun 3 Maddesinde: personelin statüsü ve mali hakları, 8 maddesinde de sözleşme usul ve esaslarına dair düzenleme yapılmıştır.
Madde 3- Sağlık Bakanlığı; Bakanlık veya diğer kamu kurum veya kuruluşları personeli olan uzman tabip, tabip ve aile sağlığı çalışanı olarak çalıştırılacak sağlık personelini, kendilerinin talebi ve kurumlarının veya Bakanlığın muvafakati üzerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın, sözleşmeli olarak çalıştırmaya veya bu nitelikteki Bakanlık personelini aile hekimliği uygulamaları için görevlendirmeye veya aile hekimliği uzmanlık eğitimi veren kurumlarla sözleşme yapmaya yetkilidir. (5)
Yönetmelikler
Madde 8-
Aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarıyla yapılacak sözleşmede yer alacak hususlar ve bu Kanunda belirlenen esaslar çerçevesinde bunlara yapılacak ödeme tutarları ile bu ücretlerden indirim oran ve şartları, sözleşmenin feshini gerektiren nedenler, Cumhurbaşkanınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Bu çerçevede düzenlenen Aile Hekimliği Ücret ve sözleşme yönetmeliğinde sözleşmenin süresi ve fesih koşulları oluşturulmuştur.
Sözleşmelerin içeriği, süresi ve dönemi
MADDE 6- (Değişik: 16.3.2015-2015/7528 K.)
(1) Sözleşmeli olarak çalıştırılan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları ile yapılacak sözleşmeler, ek (1-A) ve ek (l-B)’ye göre düzenlenir. Ek (1-A) ve ek (l-B)’deki sözleşmeleri Bakanlık adına imzalamaya ve sözleşmeleri sona erdirmeye vali yetkilidir. Vali, sözleşme yapma yetkisini, vali yardımcılarından birine veya halk sağlığı müdürüne devredebilir.
(2) Sözleşmenin süresi ve dönemi iki mali yıldır.
Sözleşmenin kendiliğinden sona ermesi
MADDE 12- (1) Ölüm hâlinde veya tâbi olduğu mevzuata göre zorunlu olarak emekli olması gerekenlerin sözleşmeleri, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın sona erer. Ancak yaş haddinden emekli olması gerekenler emekliliğe sevk edildikten sonra, 5 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartların yerine getirilmesi kaydıyla, mevcut sözleşme şartlarına göre çalıştırılmaya devam edilebilir.
Sözleşmenin yetkili merci tarafından sona erdirilmesi
MADDE 13- (Değişik: 16/3/2015-2015/7528 K.)
(1) Aşağıdaki hâllerde, sözleşmeyle çalıştırılan aile hekimi ve aile sağlığı elemanının sözleşmesi, feshi gerektiren fiilin kişiye tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde alınan savunmalar uygun görülmediği takdirde, vali tarafından herhangi bir ihbar veya ikaza gerek duyulmadan sona erdirilir:
Sözleşmenin ihtaren sona erdirilmesi (1)
MADDE 14- (Değişik: 16/3/2015-2015/7528 K.)
(1) Ek (2)’de yer alan fiilleri işleyen sözleşmeli aile hekimlerine ve aile sağlığı elemanlarına ilgili vali yardımcısı tarafından, tespitin Bakanlık veya Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından yapılması hâlinde ise Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca, ihtar puanı gerektiren fiilin kişiye tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde alınan savunmalar uygun görülmediği takdirde fiillerine karşılık gelen ihtar puanları uygulanmak suretiyle doğrudan yazılı ihtar yapılır. Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca yapılan ihtarlar, işlem yapılmak üzere ilgili valiliğe bildirilir.
(2) İlgili aile hekimi ve aile sağlığı elemanı, vali yardımcısının verdiği ihtara karşı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde valiye, Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun verdiği ihtarlara karşı ise Bakanlık Müsteşarına itirazda bulunabilir. İtiraz mercileri otuz gün içinde itirazı inceleyerek karara bağlar ve kararı ilgilisine yazılı olarak bildirir.
(3) Bir sözleşme dönemi içinde, verilen ihtar puanlarının iki yüz puana ulaşması hâlinde sözleşme vali tarafından sona erdirilir. (Ek cümleler: 8/2/2016-2016/8514 K.) Mali yıl başladıktan sonra sözleşme imzalayarak göreve başlayan aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarının ise sözleşme dönemi sonuna kadar kalan sürenin iki yıllık çalışma süresine oranının, iki yüz puan ile çarpılmasıyla bulunacak puana ulaşması halinde ihtaren sözleşmeleri sona erdirilir. Hesaplamada kesirler tama iblağ edilir. (1)
(4) Sözleşmeleri ihtaren sona erdirilen aile hekimi ve aile sağlığı elemanları, bir yıl süreyle yeniden sözleşme imzalamak üzere talepte bulunamaz.
GÖRÜLDÜĞÜ ÜZERE SÖZLEŞMENİN SONA ERME KOŞULLARI YÖNETMELİKTE AÇIKÇA BELİRTİLMİŞTİR.
İdarenin sadece üç halde sözleşmeyi sona erdirme yetkisi vardır. Bunlar arasında bir sözleşme döneminin sonunda Valiliğin sözleşme yapıp yapmamakta serbest olacağı ve hiçbir kıstasa bağlı olmaksızın yenilemeyeceği hükmü yoktur. Hatta yönetmelikteki sona erme halleri, soruşturmaya dair düzenlemeler incelendiğinde sözleşme süresinin sadece 2 yılla sınırlı olmadığı açıkça görülmektedir.
Sona erme koşullarının hiçbirinin olmaması halinde dahi idarenin sözleşme yenilememe hakkına sahip olduğuna dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Aksi halde mevzuatta sözleşmenin sona erdirilme koşulları bu kadar ayrıntı ile düzenlenmez iki yılın sonunda sözleşme imzalamamak sureti ile bu kadar iş ve uğraşa girilmezdi.
Her ne kadar Aile Hekimliği 457 Sayılı yasanın 4/B maddesi kapsamında olmasa dahi sözleşme süreleri ve sona erdirilme halleri ve usulleri birbirine benzemektedir.
SÖZLEŞMELİ PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA İLİŞKİN ESASLARA dair düzenlemede de, sona erme sebeplerinde iki mali yılın bitmesi şeklinde bir düzenleme yoktur. Buna rağmen bazı idareler; kendilerinin sürenin bitiminden bir süre önceden bildirilmek koşulu ile, tek taraflı yenilememe hakkı olduğunu sözleşmelere koyabilmektedir.
Sözleşmelerindeki bu maddeye dayanarak sözleşmeleri yenilenmeyen bazı kamu çalışanları, bu hususu yargıya taşımışlar ve Danıştay münferit kararlarında, sözleşmenin bu maddesini yönetmeliğe ve hakkaniyete aykırı bulduğu için iptal etmiştir.
Danıştay kararını şu şekilde gerekçelendirmiştir:
“zayıf durumda bulunan bireyin çalışma güven ve huzurunu her zaman bozabilecek nitelikte, sebepsiz yere sözleşmenin feshedileceğine ilişkin kuralın getirilmesi çalışma barışını ve güvenini bozup, çalışanları sürekli olarak işten çıkarılma tehdidi altında bırakarak çalışma verimini olumsuz etkileyecek nitelikte olması nedeniyle, çalışanların barış ve huzurunu sağlamakla yükümlü devlet ve hukuk devleti ile bağdaşmayacağı….”
Hatta Danıştay başka bir kararında, Belediyeler Kanunu’nda belediyelere tanınan daha geniş yetkilere rağmen, şu gerekçe ile sözleşme yenilememe işlemini iptal edilmiştir:
Olayda; davalı idarece sunulan savunmada davacının, siyasi nedenlerle yeni yönetimi benimseyemediği, emir ve kurallara uymakta zorlandığı, bu şekilde belediye içindeki çalışma düzeninin bozulduğundan bahisle, idareye tanınan takdir hakkı kullanılarak dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmakta ise de, davalı idarece hiç bir somut gerekçe ileri sürülmeksizin, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak tesis edildiği açık olan dava konusu işlemde, hukuka uyarlık bulunmadığından aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü ise, her hangi bir yargı kararına gerek kalmaksızın Maliye Bakanlığına başvurarak söz konusu ibarenin sözleşmeden çıkarılmasını sağlamış, ayrıca 16.05.2008 tarihli ve 87112 sayılı yazısı ile bakanlığın tüm birimlerine gerekli değişiklikleri bildirmiştir.
Aile Hekimlerine gönderilen sözleşmelerin yenilemeyeceği hususundaki yazıda, başka bir hukuka aykırılık daha bulunmakta.
Söz konusu yazılarda; Valiliğin sözleşme yapma yetkisini Sağlık Müdürüne bıraktığı, Sağlık Müdürü’ nün de kendilerine tanınan bu hakka istinaden hiçbir gerekçe göstermeksizin sözleşmeyi yenilemediği ifadeleri yer almaktadır.
Yönetmelikte, valilik kendi adına sözleşme yetkisini Sağlık Müdürüne verebilmektedir. Ancak sözleşmeyi sona erdirme yetkisi devredilmedigi gibi, Valinin dahi sözleşmeyi yenilememe yetkisi yoktur. Maalesef yöneticiler mevzuatı okumakta ve yorumlamakta oldukça yetersiz kalmakta, bunun sonucu olarak hem kamu hizmetini aksatmakta, hem de hak ihlalleri yaparak yargıyı boş yere işgal etmektedir.
Yöneticileri, yeni bir hukuksal kriz ve sistematik bir hak ihlalinin önüne geçmek için bir an önce bu keyfi uygulamadan vazgeçmeye davet ediyoruz.
Av. H. Gülümser Uğurlu
İSTAHED HUKUK DANIŞMANI