Ölümünün 2. yılında Dr. Ersin ARSLAN’ı saygıyla anıyoruz.
“Görev Şehidimizi UNUTMAYACAK, UNUTTURMAYACAĞIZ.”
Op.Dr.Ersin Arslan, 14 Mart 1982’de Gaziantep ilimizde doğdu.
Babası marangozdu. Altı çocuklu mütevazı bir ailenin
5. çocuğuydu.İlköğrenimini Şehit Nafi Kıvanç İlkokulu’nda
tamamladı.Ortaokulu Yavuzeli Yatılı Bölge Okulu’nda, liseyi ise 19 Mayıs
Lisesi’nde okudu. 2000 yılında kazandığı Karadeniz Teknik Üniversitesi
Tıp Fakültesi’nden 2006 yılında tıp doktoru olarak mezun oldu. Aynı yıl
kazandığı Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim
dalında, uzmanlık eğitimini Ekim 2011’de tamamladı.
6 Kasım 2009 tarihinde kendisi gibi tıp doktoru olan Dr.Sibel Arslan
ile hayatını birleştirdi. Aralık 2011’de Gaziantep Av.Cengiz Gökçek
Devlet Hastanesi’nde ( şimdiki adıyla Dr.Ersin Arslan Devlet Hastanesi)
devlet mecburi hizmetine başladı.
Op.Dr.Ersin Arslan hekimliğe
başladığı ilk günden itibaren tıp bilimi ve mesleğinin gerektirdiği
şekilde onurlu ve bilimsel duruşu,çalışkan,dikkatli,düzenli kişiliği ile
çağdaş ve nitelikli bir Türk hekimi olmanın örneğini verdi. Zor ve
çileli asistanlık döneminde bile sürekli güleryüzlüydü. Herşeyden öte
hastalarına nazik,sevecen ve insancıl kişiliği ile yaklaşırdı. Mesleği
konusunda idealist bir insandı. Hastalarını kendinden önce düşünürdü.
Dürüstlüğü, çalışkanlığı ve potansiyeliyle akademisyen olması gerektiği
konusunda Anabilim dalındaki öğretim üyeleri ve meslektaşları arasında
fikir birliği oluşmuştu.
Mecburi hizmeti bittiğinde Gaziantep
Üniversitesi Tıp Fakültesinde akademisyen olma ülkü ve azmi olan
Dr.Ersin Arslan,mecburi hizmetinin 4. ayında, 17 Nisan 2012 günü, görevi
başındayken, sabahtan-öğleye kadarki süreye 4 cerrahi operasyonu
sığdırdıktan sonra, kendi kliniğinde, güpegündüz, insanlık dışı bir
şekilde yapılan bıçaklı saldırı sonucunda yaşamını kaybetti.
Dr.Ersin Arslan’ın katledilmesiyle, sağlık sistemi ve Gaziantep halkı
yetenekli ve bilgili bir uzman doktorunu kaybetmekle kalmadı, ülkemiz ve
bizler de geleceğimizin bir parçasını kaybettik. Ersine saplanan hançer
aslında sadece onun naçiz vücuduna değil, sağlık çalışanlarının ve
hatta tüm milletimizin bağrına, umutlarımıza, geleceğimize, hayata
bakışımıza saplanmıştı.
Ölen Ersin değildi aslında… ölen
hepimizdik… Onun açtığı yol bizlere ebediyen ışık tutacak, canı ile
verdiği mücadele bizlere örnek olmaya devam edecektir.
Ruhun şad olsun…
Birliğimiz gücümüz...
GÜÇLÜ İSTAHED, GÜÇLÜ AİLE HEKİMLİĞİ!
Geleneksel STK anlayışını değiştirip, tüm siyasi görüşlerden uzak bir şekilde, amacı sadece aile hekimliği sistemindeki aksaklıkları çözmek ve sistem içinde hekimlerin haklarını savunmak, yüklenen angaryalara karşı emek mücadelesi vermek olan derneğimize BURAYA tıklayarak üye olabilirsiniz.