Yaşadığımız COVİD-19 pandemisi nedeniyle alınmış olan çok sayıda önlem sayesinde başta günlük vaka sayılarımız olmak üzere tüm veriler iyiye gitmekte ve artık normalleşme sürecine nasıl başlanması gerektiği kamuoyunda tartışılmaya başlanmıştır.
Bu normalleşme sürecinin yönetimi vaka sayılarında tekrar yükselmeye sebebiyet vermemesi açısından hayati bir önem arz etmektedir. 11 Martta bir vaka ile başlayıp 5 Mayısta 130 bin vaka sayısına ulaştığımız gerçeği önümüzdedir. Çok kapsamlı düşünülerek bu süreç yönetilmezse, Japonya örneğinde gördüğümüz gibi önlemleri azalttıktan sonra yeni vaka sayılarında artış görülmesi kaçınılmaz olacaktır.
İstanbul’ da üç bin aile hekiminin üye olduğu bir sivil toplum kuruluşu olarak bu normalleşme sürecinde ilk etapta yapılması gerekenler ve mevcut önlemlere ek olarak neler yapılabileceği konusunda Cumhurbaşkanlığı makamına nacizane önerilemiz olacaktır.
Bu önerilerimizi sıralayacak olursak ;
1- Ülkemizdeki birçok okulun fiziki yapısı öğrencilerimizin sosyal mesafe kurallarında eğitim-öğretim görmesine imkan vermemesi nedeniyle , eğitim- öğretime hali hazırda 1 Hazirana kadar verilen ara uzatılarak 2019-2020 eğitim öğretim yılı uzaktan eğitimle sonlandırılmalıdır.
2- Şehirlerarası seyahatlerin serbestliği konusunda il bazlı düşünülmeli , her ile risk durumuna göre “yüksek riskli il” , “ orta riskli il” ve “düşük riskli il” gibi gruplandırma yapılarak ; yüksek riskli illere giriş çıkışlarda seyahat izni alınması uygulaması devam etmeli, diğer gruptaki illerden yine aynı veya daha düşük risk gruba olan illerarası seyahatler izne tabi olmaktan çıkarılmalıdır. Salgın sonuna kadar uçak ve otobüs seyahatlerinde yüzde 50 yolcu taşınması uygulaması devam etmelidir.
3- Restaurantlarda masalar arası mesafe en az 2 metre olacak şekilde düzenleme yapılmalı, aynı masada birden fazla kişi oturacaksa bu kişiler arasındaki sosyal mesafe korunacak şekilde gerekirse işletmedeki masalar birleştirilerek buna uygun hale getirilmelidir. Restauranta girişte ve restaurant içerisinde maskesiz dolaşmak yasak olmalı, sadece yemek yeme sırasında maske çıkarılıp yemek sonrası tekrar takılmalıdır. Tüm çalışanlar cerrahi maske takmalı ve iki saatte bir maskelerini değiştirmeleri sağlanmalıdır.
4- Alış veriş merkezlerinde yine marketlerdeki uygulama gibi toplam metrekarenin onda biri kadar kişi olması sağlanmalı, avm içindeki işletmeler de yine aynı şekilde metrekareye göre müşteri kabul etmeli, yemek bölümünde restaurant kuralları uygulanmalı, giyim işletmelerinde deneme kabinleri kullanılmamalıdır. Self servis olan yerler veya kasa noktaları gibi bekleme alanlarına üzerinde “bekleme noktası” yazan yuvarlak işaretlemeler konmalıdır.
5- Kuaförlerde işlem yapılan kişilerin oturdukları koltuklar arası mesafe en az 2 metre olmalıdır. İçeride bekleyen hiç kimse olmamalı, randevu ile çalışılmalıdır. Kuaförde ve müşteride cerrahi maske olmalı, maskenin çıkarılması gereken işlemler ikinci bir uyarıya kadar uygulanmamaya devam etmelidir. Kuaför maskenin nemlenmesinin önlenmesi amaçlı her iki saatte bir değiştirmelidir. Koltuklar ve kullanılan malzemeler her müşteri sonrası dezenfektanla temizlenmeli ve bir sonraki müşteri bu dezenfeksiyon işlemi yapılmadan kabul edilmemelidir.
6- Camilere maskesiz girilmesi yasaklanmalı, içerisinde ibadet edecek kişilerin duracağı yerler iki metre aralık olacak şekilde işaretlenmeli , kişilerin bu işaretlenen yerlerde ibadet etmesi sağlanmalıdır. Ayrıca kişilerin secde ederken başını yere koyması sonucu bulaş riskini azaltmak amaçlı tek kullanımlık kağıt örtüler cami girişlerinde kişilere ulaştırılmalı ve gerekli uyarı levhaları asılmalıdır.
7- Yeni vaka görülmeye devam eden illerde maskesiz sokağa çıkmak yasaklanmalıdır. Burun üst kısmını kapatmayan , koruyuculuğu onaylı olmayan maskelerin satışı ve kullanımı yasaklanmalıdır. İşletme girişlerine ve bilboardlara hangi maskenin uygun , hangisin uygun olmadığı ile ilgili görseller konmalı, kamu spotları ile insanlara doğru maske kullanımı anlatılmalıdır.
8- Acil haller haricinde, birinci basamak sağlık hizmetinin verildiği Aile Sağlığı Merkezleri dahil olmak üzere tüm sağlık kurumlarına randevu alarak ve tam olarak aldıkları randevu saatinde başvurmaları konusunda vatandaşlarımıza kısa mesajla ve kamu spotlarıyla bilgi verilmelidir.
9- Sağlık kuruluşlarındaki triaj uygulamaları yeni vaka görülen illerde uygulanmaya devam etmeli, 14 gün boyunca yeni vaka görülmeyen illerde tam kişisel koruyucularla normal poliklinik yapılmaya başlanmalıdır.
10- Raporlu ilaçların reçeteye gerek duyulmadan eczanelerden alınması uygulaması öncelikle 30.09.2020 tarihine kadar uzatılarak sonrasında da devamlı hale getirilmesi konusunda değerlendirme yapılmalı, bu uygulamanın sürekli devam etmesi kronik hastalığı olanların sağlık kuruluşlarına olan başvurularını azaltarak bulaşıcı diğer hastalıklardan da korunmalarını sağlayacaktır. Ayrıca bu süreçte süresi dolacak olan ilaç ve medikal ürünlere ait raporlar yine 30.09.2020 tarihine kadar uzatılmalıdır.
11- Reçete yazılması sonrası hastaya bir reçete kodu verilerek ilaçların temini uygulamasında değişiklik yapılarak kişiye herhangi bir reçete kodu verilmeden sadece kimlik numarasını eczaneye belirterek sistemde reçetenin görüntülenmesinin sağlanması ve ilaçların bu şekilde temin edilmesi insanların temasını azaltacaktır. Bu uygulamanın acilen başlatılıp sonrasında da kalıcı olarak bu şekilde olması değerlendirilmelidir.
İSTAHED Yönetim Kurulu