Sendikal iş bırakmalarla ilgili Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğünün HUKUKSUZ YAZISINA Avukatımız Gülümser UĞURLU tarafından hazırlanan cevabımızdır.

KAMUOYUNA

BAKANLIK ANAYASAL HAKLARI KULLANANLARI HUKUKA AYKIRI OLARAK CEZALANADIRMAKLA TEHDİT EDİYOR.
Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdür Vekili adı altında çıkan Göreve gelmeme iş bırakma eylemleri yazısı suç unsuru içermektedir.

Sendikalar, özlük haklarında iyileştirme ve Ödeme sözleşme yönetmeliğindeki hukuka aykırı ve mobingi düzenleme haline getiren düzenlemeler için Anayasa’nın tanıdığı dokunulamaz haklar çerçevesinde yasal ve barışçıl hak arama yöntemi olan iş bırakma eylemi kararı aldıktan sonra Yönetim Hizmetleri Genel Müdür Vekili Dr. İsmail Kaya imzalı tehdit içerikli yazı yayınlanmıştır.

Bu yazı her yönü ile Anayasaya, yasalara aykırı olduğu gibi ayrıca açıkça TCK 118’de düzenlenen “Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” hükmüne uygun bir eylemdir.

Bu yazının çıkış amacı sendikal faaliyeti engellemektir.
Zira idare kamu görevlisinin herhangi bir fiilinin disiplin cezası içerdiğini yönünde tespitte bulunduğunda bu konuda tarafsız ve hukuka uygun olarak soruşturma başlatır. Yapılan etkin soruşturma sonucunda disiplin suçu işlendiği tespit edilirse kanuna uygun ceza verilir.

BU YAZI İHSASI REYDİR. DİSİPLİN SORUŞTURMASINI İŞLEVSİZ HALE GETİRMİŞTİR.
İş bırakma hakkını kullananlara baştan ceza verileceğinin açıklanması ergler ayrılığının disiplin soruşturmasının sanık haklarının adil yargılanma hakkının hukuk devleti ilkesinin ihlalidir.
Hiçbir idari makam ya da birey suç gerçekleşmeden yasal bir sendikal faaliyeti baştan suç olarak gösteremez. Hiç kimseyi soruşturma yapmadan suçlu ilan edemez. Bu yazı ile masumiyet karinesi ihlal edilmiştir.

DANIŞTAY İDARİ DAVALAR KURULU BİZZAT DERNEĞİMİN AÇTIĞI DAVADA SAĞLIK ÇALIŞANLARININ İŞ BIRAKMA HAKLARI OLDUĞUNU AÇIKÇA HÜKÜM ALTINA ALMIŞTIR. Yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında, olayda sendika hakkının ihlal edilip edilmediğinin değerlendirilmesine gelince; kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve çıkarlarının korunması ve geliştirilmesi için oluşturdukları sendikalar tarafından, ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve çıkarlarının ve bu kapsamda özlük ve parasal haklarının, çalışma koşullarının korunması, iyileştirilmesi, geliştirilmesi, bu konulara dikkat çekilmesi ve kamuoyu oluşturulmasının sağlanması amacıyla aldıkları kararlar uyarınca kamu görevlilerinin toplantı, gösteri ve iş bırakma eylemlerine katılmalarında demokratik bir toplumda herhangi bir sakınca bulunmadığı; anılan eylemlerin AİHS’nin 11. maddesi kapsamında korunması gerektiği açıktır.
Dava konusu uyuşmazlıkta, davacının göreve gelmeme nedenini oluşturan sendika kararının amacı; aile hekimlerine hafta sonları için getirilen zorunlu nöbet uygulamasına ilişkin olup, bu durumun kamu görevlilerinin, ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve çıkarları ile bu kapsamda özlük ve parasal haklarının, çalışma koşullarının korunması, iyileştirilmesi, geliştirilmesi amacını taşıdığı açık bulunduğundan, davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
YÖNETİCİLER KENDİLERİNİ MAHKEME YERİNE KOYARAK İŞLEM YAPAMAZLAR ÜLKEMİZ ERKLER AYRILIĞINA DAYALI HUKUK DEVLETİ GARANTİSİ İLE YÖNETİLMEKTEDİR.

Hiçbir yönetici Anayasa’nın üstünde keyfi kararalar alamaz. Anayasamız hukuk devleti garantisi vermektedir. Bir fiilin suç olup olmadığına ülkenin bağımsız mahkemeleri karar verir. Sendikanın aldığı iş bırakma kararı daha iş bırakmalar dahi gerçekleşmeden suç olarak kabul edilemez. AİHS 11. Madde iş bırakmanın temel ve evrensel örgütlenme hakkı olduğunu kabul eder. Anayasamız ve kamu sendikaları kanunları iş bırakma hakkının yasal bir hak olduğunu kabul eder. Ülkemizin bağımsız mahkemelerinin verdiği kararlar iş bırakmanın sendikal bir hak olduğunu kabul eder. Bütün bu yasal mevzuata içtihatlara amir hükümlere rağmen bir yönetici henüz ortada fiil bile yokken sendikal faaliyeti yasa dışı, katılacakları suçlu ilan edemez. Hukuk devleti ilkesi anayasamız dimdik ayaktadır. Hiçbir şekilde yasal haklar hele hele yürütme kanalı ile yasa dışı yöntemlerle engellenemez.

Birliğimiz gücümüz...

GÜÇLÜ İSTAHED, GÜÇLÜ AİLE HEKİMLİĞİ!

Geleneksel STK anlayışını değiştirip, tüm siyasi görüşlerden uzak bir şekilde, amacı sadece aile hekimliği sistemindeki aksaklıkları çözmek ve sistem içinde hekimlerin haklarını savunmak, yüklenen angaryalara karşı emek mücadelesi vermek olan derneğimize BURAYA tıklayarak üye olabilirsiniz.

son eklenen haberler

[instagram-feed feed=1]

@istahed

Menü