Sağlık Bakanımızın değişmesi sonrası başta Sağlık Bakanımız olmak üzere Aile Hekimliğiyle ilgili tüm müdürlüklere randevu taleplerimizi ilettik.
İlk olumlu dönüş Halk Sağlığı Müdürlüğümüzden oldu. Halk Sağlığı Genel Müdürü Prof. Dr. Sedat Kaygusuz ve Aile Hekimliğinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Süleyman Özsarı ile 24.07.2024 günü görüşme gerçekleştirdik.
Görüşülen konular özetle şöyle:
**ASM’lerin Cari Gider Yetersizliği ve Kira Sorunsalı:
Cari gider ödeneklerinin memur maaş zamlarından bağımsızlaştırılması gerektiğini ve kiraların özellikle İstanbul’da yarattığı sorunları dile getirdik.
Konu hakkında hesaplama ve çalışmalar olduğu, cari ödeneklerin önemli kaleminin kira olduğunun bilindiği ve ASM’lerin kamu eline geçmesi için çalışmaların devam ettiği, tüm Türkiye ortalamalarının hesaplanıp bir kısmı için maliyeden ödenek talep edileceği belirtildi.
**Sağlık Raporları Sorunsalı:
Mevzuatı bulunamayan rapor taleplerinin hem iş yükü hem de şiddet sebebi olduğu ifade edildi. Birçok ülkede olduğu gibi kişinin resmi beyanının yeterli olması gerektiği raporların bilirkişilik hizmeti olduğu ve bunun için özellikli hekimler bulunması ve merkezler kurulması önerisinde bulunuldu.
Sağlık raporları konusunda Sayın Bakan’ın özellikle çalışma talebinde bulundukları ve kapsamlı bir değerlendirme yapıldığı belirtildi. Sonrasında tek tek bakanlıklarla iletişime geçilerek uygun ve mevzuatı olmayan raporların kaldırılacağının belirtilmesi üzerine ilgili bakanlıkların kendi mevzuatının olmasının biz aile hekimlerini ilgilendirmediğini beyan ettik. Konu hakkında fikir birliğine vardık.
**AH ve ASÇ Eksikliği Sorunsalı
Nüfusların maddi kayıp olmadan düşürülerek sistemdeki AH ve ASÇ sayısının arttırılması gerektiğini belirttik. Özellikle düşük nüfusların tercih edilmediğini, ücretler artarsa ve iş yükü dengelenirse daha cazip hale gelebileceğini ifade ettik.
Nüfusların düşürülmesi ile ilgili çalışmaların yapıldığı ve maddi hak kaybı yaşanmadan planlandığı bilgisi verildi. “Nüfus kaybetmek istemeyenlerin dahi bu noktada isteyerek nüfus azaltmak isteyecekleri bir nokta olacak” ifadesi kullanıldı.
Şu an için tüm Türkiye’de 2 bin civarı ASÇ açığı olduğu, ASÇ’lerin yüzde 3’lük teşvik katsayısını yüzde 10’a çıkarmaya çalışıldığı, bunun maliyeye yıllık 1 milyar TL etkisi olacağı ama maliye uygun gördüğünde aile hekimliğine geçişi olumlu etkiyeceğini düşündükleri söylendi.
**Son dönemde performans itirazların değerlendirilmesinde yaşanan sorunları, ulaşılamayan kişi, gelmeyen kişi, hizmet almak istemeyen kişinin sorumluluğunun hekim ya da hemşirede olmaması gerektiğinden bahsettik ve zaman kaybı, iş yükü artması, kağıt israfı gibi örnekler vererek bu sorunu ilettik.
“Aşıla Uygulaması”nda aktifleştirme yaptıklarını, Covid-19 pandemisi döneminde olduğu gibi rızaların oradan alınacağını belirttiler. Mardin, Adana ve İstanbul’un bir ilçesinde bu programın pilot olarak uygulandığını, tam olarak çalışmaya başlayınca USS ve e-nabız üzerinden entegre olacağını söylediler. “O vakit başka yerde yapılan aşı da, reddedilen aşı da ortak sisteme geçecek ve aile hekimlerinin performansını direkt düşüren çok büyük bir sorun ortadan kalkacak” denildi.
**Sevk Zinciri:
Sevk zincirini önemsediğimizi, ancak öncelikle hedef nüfuslara ulaşılması gerektiğini belirttik. Hastaların, aile hekimlerinin bunun için tam yetkili olduğunun ve uygun görülmediği durumlarda sevk edilmediğinde ısrar edilmemesinin bilincinde olmalarının gerekliliğine vurgu yaptık. Bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın tüm sağlık çalışanlarının arkasında durması gerektiğini ve vatandaşın bu gücü hissetmesinin önemli olduğunu, tüm sağlık kurumlarının entegre olması gerektiğini belirttik.
Sevk ile ilgili çalışmalara bir önceki Bakan döneminde başlandığı, Ocak 2025 itibariyle de geçileceği belirtildi. Katkı payı yoluyla kademeli olarak vatandaş alıştırması yapılacağı söylendi ve vatandaşlar tarafından aile hekimlerine gelip ikinci basamaktaki yükün azaltılacağı belirtildi.
Sevke tüm dijital sistemler entegre olduktan sonra, birinci ve ikinci basamak arasındaki entegrasyon tam sağlandıktan sonra geçilmek istendiği, bu konuda maliye ile görüşüldüğü, sevk sisteminin etkin, bilgili aile hekimleri tarafından yönetileceği için kamuya maliyetinin azalacağı konusunda görüşleri olduğu ifade edildi.
**Aile Hekimlerinin bilimsel endikasyon varlığının mevcut olduğunu ve özellikle kronik hastalıklar için uygun ilaçlar yazdığında SGK tarafından karşılaması gerektiğini belirttik. Vatandaşların, hiperlipidemi, antidepresan gibi tanılarının bulunduğu tedavileri için hastaneye gitmek zorunda kalmaması gerektiğine dikkat çektik.
Ortak bir noktada buluşamadığımız bu konuda bilimden uzaklaşmadan, ülke ve dünya yönergeleri ışığında yetkinliğimiz olan birçok konu olduğunu belirttik ve talebimizin tüm hastalıkları kapsamadığını ifade ettik.
**ATS’lerle ilgili sorun yasadığımızı, ilk tedarik ve değişimlerin hızlı olmasının ne kadar önemli olduğundan bahsettik.
İhale sorununun çözüldüğü ve bundan sonraki dönemde sorun olmayacağı belirtildi.
** e-reçete’nin, e-rapor’un, medula’nın sürekli sorun yaşatmasından bahsetmemiz üzerine konunun kendileriyle ilgili olmadığı ancak ilgili birime iletileceği söylendi.
**Kaliteli sağlık hizmeti için randevunun teşvik edilmesi gerektiğini belirttik.
**Hastanelerde destek teşvik ödemelerinin şarta bağlanmasının Anayasa Mahkemesi’nden döndüğünü hatırlattık ve aile hekimleri için olan ve Anayasa Mahkemesi’ne taşınan davadan da aynı sonucu beklediğimizi belirttik.
Konu hakkında fikir birliğine vardık.
** Destek, teşvik ve ek ödemenin ana ödemenin içine eklenmesi ve şarta bağlanmaması gerektiğini belirttik.
**SAHU konusunu ise Aile Hekimliğinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Süleyman Özsarı ile konuştuk.
Özsarı, SAHU’da bugüne kadar 5 bin kişinin başlayıp sadece 300 kişinin mezun olduğunu söyledi. Mezun olmayınca diğer branş hocalarında rotasyonlarda yoğunluk olduğuna ve etkin olmadığına dair ayrıca il sağlık müdürlüklerinden ASM işleyişinde sorunlar olduğuna dair geri bildirimlerin bu kararda etkin olduğunu ifade eden Süleyman Özsarı, biraz rahatlama süresine ihtiyaç duyulduğunu, süreç ile ilgili bakanlığın karar vereceğini belirtti.
Görüşme boyunca pozitif ve çözüm odaklı tutumları ve misafirperverlikleri için Halk Sağlığı Genel Müdürü Prof. Dr. Sedat Kaygusuz ve Aile Hekimliğinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Süleyman Özsarı’ya çok teşekkür ediyoruz.
Daha iyi bir Aile Hekimliği için başta Sağlık Bakanımız olmak üzere tüm ilgili müdürlüklere iletmiş olduğumuz randevu taleplerimizden en kısa sürede olumlu dönüşlerini beklemekteyiz.
Sorunlarımızı konuşmak ve çözüm önerilerimizi iletmek için her platformda elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.
Birliğimiz En Büyük Gücümüz!
İSTAHED YÖNETİM KURULU
Ziyarette sunduğumuz dosyalara aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.
GÜÇLÜ İSTAHED, GÜÇLÜ AİLE HEKİMLİĞİ!
