Giresun’da görev yapan meslektaşımız Dr Özlem Yağdıran, kanunsuz istekte bulunan hasta yakının poliklinik hizmetini aksatması üzerine Bakanlığın ”Beyaz Kod ” uygulamasını başlatmış, daha sonrasında gelişen olaylarda ise maalesef vatandaşımız kalp krizi geçirerek vefat etmişti.
Görevini, mevcut mevzuat ve tıbbi etik dahilinde yapan meslektaşımız, yazılı görsel ve sosyal medya aracılığı ile hedef gösterilmiş , ardından da Bakanlık tarafından haksız yere açığa alınmıştı , Bakanlığımızın sahip çıkmak yerine hedef gösterir gibi yaptığı açığa alma uygulamasının ve sonrasında büyüyen linç kampanyasının, meslektaşımızda açtığı derin yaraların kolay kolay geçmeyeceği açıktır. Bizler, bu olay sonrasında takınılan bu tavrın şiddetle karşısında durmuş, sağlık alanında örgütlü STK lar olarak meslektaşımızın göreve iadesi için ülkenin dört bir yanında çeşitli etkinlik ve basın açıklamaları ile tepki koymuş, Bakanlığın bu yanlış kararından geri dönmesini talep etmiş, hukuka uygun işlem yapan meslektaşımızın böyle linç edilmemesi gerektiğini söylemiştik.
Sevindirici haber bugün geldi. Meslektaşımız Özlem Yağdıran, haksız yere alındığı görevine kendisi telefonla aranarak sozlü olarak iade edildi. Ancak acılan yara, meydana gelen travma nın telafisi mümkün değil, bunun da bilincindeyiz. Kendisini “yaşlı bir vatandaşın ölümüne yol açan doktor” olarak anan, lanse eden ve bu algıyı yaratan her bir kişi ve kurumun ona büyük bir özür borcu vardır. Aynı zamanda kendisine bu psikoloji şiddeti uygulayan veya buna vesile olan herkes için verilmesi gereken bir de “BEYAZ KOD” hakkı bakidir.
Kendisine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, bundan sonra da mesleğini gerektiği gibi yapmaya devam edeceğini biliyoruz.
Başta İstanbul olmak üzere; Tüm Meslektaşlarımıza, Tüm STK ‘ lara yapılan haksızlığa karşı durdukları için teşekkür ediyoruz.
Bu tür geri dönüşümsüz ve haksız travmalarla, bir saglik çalışanını haksız şekilde hedef göstermenin kimseye faydası olmayacağı, zaten ayyuka ulaşmış “sağlıkta şiddet” vakalarını arttıracağı, bunun vicdanı sorumluluğunun ağırlığı dikkate alınırsa önümüzdeki dönemde çok daha dikkatli adımlar atılacağı ve “sağlık çalışanına terör” ün oluşmasına kimsenin katkı vermeyeceğini umut ediyoruz.
İSTAHED YÖNETİM KURULU